12 Şubat 2012 Pazar

Girona

Eiffel Köprüsünün uzaktan görünüşü ve Girona'nın dinginliği

Yurtdışında ayak bastığım ilk topraklar. İspanya'nın Katalunya bölgesinde Barselona'ya trenle yaklaşık bir saat uzaklıkta, tarihi dokusunu hiç kaybetmemiş bunun yanısıra modernleşmekten de geri kalmamış dünya güzeli bir şehir. Birçok Avrupa şehri gibi, içinden geçen nehri ve nehrin etrafına dizilmiş rengarenk evleriyle tadına doyulmayan bir yer. Bir çok yerine yürüyerek ulaşabilirsiniz. Nehrin üzerinde bir kaç tane ufak tefek köprü bulunmakta ki içlerinde birisi kırmızı, çok romantik ve şık bir köprü. İstanbuldakilerin aksine, ışıklarla abartılmamış, sade bir köprü. Zaten minnacık bi köprü. Araç trafiğine kapalı.

Eiffel Köprüsü


Nehir modern ve tarihi kısımları birbirinden ayırıyor. Tarihi kısımda da evler var, modern gibi. Burada olduğu gibi olağanüstü muamele görmüyor bu tarihi binallar bilmemkaç yüzyıllık oldukları halde. Hayatın içindeler ve şehri inanılmaz güzelleştiriyorlar. Burada olduğu gibi yıkık dökük değiller.


Bu tarihi binalar Koku filmine de ev sahipliği yapmış. İzlemiş olanlar belki de şu fotoğrafı biraz tanıdık bulabilirler. Sabahları işe giderken bu sokaklardan geçtiğinizi düşünsenize! İşe gitmek nasıl keyif verir insana kim bilir...

Et pazarında at eti standı bile var.
Tipik içkilerini mutlaka denemenizi tavsiye ederim giderseniz. Gece insanların keyfine göre şarkı söyleyip dans ettikleri güzel barlarına uğrayın. Crema Catalan yiyin ama benim yaptığım gibi yanına sıcak çikolata istemeyin. Sıcak çikolataları bizim ev yapımı pudingler gibi çünkü. Domuz eti yemek isterseniz her çeşidi yeniyor.



İçerisinde havaalanı da barındırıyor. Uçak dışında otobüs ve trenle de ulaşmak mümkün. Resmi dili Katalanca. İnsanlar İspanyolca ve İngilizce de biliyorlar genellikle. Barselona gibi çok hareketli bir yer değil. Sakin tatilleri seviyorsanız, uzun uzun kalabilirsiniz ama çoşkuysa aradığınız 3. gece bile fazla gelebilir size.