8 Eylül 2012 Cumartesi

KELEBEKLER VADİSİ - BUTTERFLY VALLEY

Geçen yıl Olimpos ile taçlandırmıştım yaz günlerimin bir haftasını, bu yıl da  Kelebekler Vadisi ile şımarttım kendimi. Bir kısım insan için ceza olabilecek bir yer aslında Kelebekler Vadisi, fakat benim için inanılmaz bir ödül oldu.

Vadiye ulaşım ile başlayayım o halde size anlatmaya. En işe yarar kısımlarından biri bu olacak yazımın. Biz Muğla sınırlarına gidene kadar çok net bir bilgi bir türlü bulamadık çünkü. otobüsle gidiyorsanız Fethiye otogarına bilet alıyorsunuz, uçakla gidiyorsanız Dalaman'a gidiyorsunuz. Dalaman'dan transfer nasıldır bilemiyorum ama Fethiye'den 5 dakikada bir kalkan dolmuşlara binip, kişi başı 5 lira veriyor ve Ölüdeniz'e gidiyorsunuz. Geçtiğiniz yollar tatilin başladığını bas bas bağırıyor. Türkiye'den uzaklardaymış gibi hissetmeye başlıyorsunuz. Dolmuştan indiğinizde şuna benzer bir manzarayla karşılaşıyorsunuz ve içiniz akıp gidiyor bir miktar şimdiden:

Her yer paraşütçülerle dolu. Insanlar cıvıl cıvıl. Su pırıl pırıl her şey mükemmel. Denizi görünce doğanın güzelliğine şaşırıyorsunuz zaten. Dolmuştan inince oralarda kime sorsanız söyleyecek yerlerden Kelebekler Vadisine giden teknenin kalktığı yeri. Teknenin ücreti 20 TL. Vadide kaldığınız süre boyunca istediğiniz kadar kullanabiliyorsunuz. Gün içinde Ölüdeniz tarafındaki yerleri de gezmek isteyenler için hoş bir bilgi. Çünkü kimse söylemiyor orada böyle bir bilgiyi.

Yaklaşık 20 dakikalık bir tekne yolculuğunun ardından vadi çıkıyor karşınıza. Girişinizi yapıyorsunuz ve işte başlıyor artık unutamayacağınız bir tatil. Kahvaltı ve akşam yemeği dahil fiyatlar çadır boyutuna ya da bungalovda kalmanıza göre 40 - 50 - 60 TL diye değişiyor. Ben küçük çadırda kalmanızı tavsiye ederim çünkü çadır içinde geçireceğiniz 5 dakika bile olmayacak muhtemelen. Dolap gibi kullandık biz çadırımızı.

Geceleri de sahilde şezlongların üzerine attığınız yatakta inanılmaz bir yıldız görüntüsünün altında uyuyorsunuz. Tamamen doğanın içinde, denizden 3 metre kadar uzakta başınızı kaldırıp baktığınızda var olan bütün yıldızları görüyormuşsunuz gibi hissettiren bir görüntü... Daha fazlasını isteyemiyor insan. Yaşayabileceğim en güzel şeyi yaşadım orada sanki.

Gündüzleri yapacak çok fazla şey yok. bir diving center var. Biz dalmadık ama duyduğumca fiyatı 60 TL'den başlıyor. Deniz canlısı çeşitliliğinin de olduğu söyleniyor.

bunun dışında 950 metrelik bir yürüyüş yolu ve zor olmayan bir kaya tırmanışından sonra buzzz gibi su akan küçük (kışın küçük müdür bilemiyorum) bir şelaleye ulaşıyorsunuz. Kesinlikle gidilmeli. Cesaretiniz varsa biraz daha zorlu bir tırmanışın ardından daha büyük bir şelale de var. Bir de yakınlarda Faralya Köyü var. Ben çıkmadım nasıl bir yer bilmiyorum ama oraya çıkan insanlar da var. Tabela ile yol gösteriliyor zaten.

Bunu dışında işletmenin yemek yemelik oturmalık bir yeri var. Üstünüzde kocaman üzümleri olan bir asma var. Hamaklarda keyif çatabilir, çeşitli oyunlar oynayabilir, insanlarla tanışıp muhabbet edebilirsiniz burada.

Bir de Rock Bar var. Rock denmesinin sebebi müzikler değil kayanın üstünde olması. Çeşit çeşit müzikler çalıyor. Oraya da bir göz atmakta fayda var.

Son olarak da içki fiyatları hiç uçuk değil. Şişe bira -markasına göre değişiyor- ortalama 7 TL.

Doğayla kaynaşık, hoşsohbet insanlarla tanışabileceğiniz fiyatları da ortalama olan güzel bir tatil yapmak isteyenler mutlaka bir uğramalılar bu vadiye. Diyeceklerim şimdilik bunlar. Keyfini sürün.

6 Eylül 2012 Perşembe

olimpos


Uzun zamandır bir ağlatan bir güldüren tatil üzerine düşünmelerim, kalabalık olmasını umut ettiğim bir Olimpos planına dönüştü. Ağustos'ta Olimpos'un ağaz evlerinden birinde yerimizi alacak, bikinilerimizi giyip denize koşacağız, yeri gelecek kahvaltı üstü hamak keyfi yapacağız, gece olunca müzikli bir yerlere gidip dans edecek canımız çekerse gece sahile kaçıp şarap içeceğiz. Bir de dolunaya denk gelirse orda olmamız keyiften bayılırız herhalde. 

Olimpos'ta hiç betonarme bina olmaması benim çok hoşuma gidiyor. Bir de çok doğal bir yerde yaşıyormuş gibi hissettiriyor. Bu yüzden çok güzel. Pansiyonların çoğu bu yandakiler gibi. Ahşap ev hoşlanışı olan bi insan olduğumdan da benim için Olimpos mükemmel. Fiyatları da çok uygun. Dormlarda kalıp çok ucuza süper tatil yapılabiliyor. Gece sakin sakin oturmak isteyenler için, pansiyonların bahçeleri var, eğlenelim coşalım derseniz dans edebileceğiniz yerler var. 

Bu sağdaki haritada lokasyonunu görebilirsiniz. karayı maviyle göstermeleri biraz garip olmuş ama yine de problem yok:) Görüldüğü üzre Olimpos Antalya merkeze de Fethiye'ye degayet yakın. Hem Olimpos'u hem de bu sahil şeridini gezmek mümkün. Ben henüz yapamadım öyle bir tatil ama vakit ve nakit olursa nasıl da güzel olur. 

12 Şubat 2012 Pazar

Girona

Eiffel Köprüsünün uzaktan görünüşü ve Girona'nın dinginliği

Yurtdışında ayak bastığım ilk topraklar. İspanya'nın Katalunya bölgesinde Barselona'ya trenle yaklaşık bir saat uzaklıkta, tarihi dokusunu hiç kaybetmemiş bunun yanısıra modernleşmekten de geri kalmamış dünya güzeli bir şehir. Birçok Avrupa şehri gibi, içinden geçen nehri ve nehrin etrafına dizilmiş rengarenk evleriyle tadına doyulmayan bir yer. Bir çok yerine yürüyerek ulaşabilirsiniz. Nehrin üzerinde bir kaç tane ufak tefek köprü bulunmakta ki içlerinde birisi kırmızı, çok romantik ve şık bir köprü. İstanbuldakilerin aksine, ışıklarla abartılmamış, sade bir köprü. Zaten minnacık bi köprü. Araç trafiğine kapalı.

Eiffel Köprüsü


Nehir modern ve tarihi kısımları birbirinden ayırıyor. Tarihi kısımda da evler var, modern gibi. Burada olduğu gibi olağanüstü muamele görmüyor bu tarihi binallar bilmemkaç yüzyıllık oldukları halde. Hayatın içindeler ve şehri inanılmaz güzelleştiriyorlar. Burada olduğu gibi yıkık dökük değiller.


Bu tarihi binalar Koku filmine de ev sahipliği yapmış. İzlemiş olanlar belki de şu fotoğrafı biraz tanıdık bulabilirler. Sabahları işe giderken bu sokaklardan geçtiğinizi düşünsenize! İşe gitmek nasıl keyif verir insana kim bilir...

Et pazarında at eti standı bile var.
Tipik içkilerini mutlaka denemenizi tavsiye ederim giderseniz. Gece insanların keyfine göre şarkı söyleyip dans ettikleri güzel barlarına uğrayın. Crema Catalan yiyin ama benim yaptığım gibi yanına sıcak çikolata istemeyin. Sıcak çikolataları bizim ev yapımı pudingler gibi çünkü. Domuz eti yemek isterseniz her çeşidi yeniyor.



İçerisinde havaalanı da barındırıyor. Uçak dışında otobüs ve trenle de ulaşmak mümkün. Resmi dili Katalanca. İnsanlar İspanyolca ve İngilizce de biliyorlar genellikle. Barselona gibi çok hareketli bir yer değil. Sakin tatilleri seviyorsanız, uzun uzun kalabilirsiniz ama çoşkuysa aradığınız 3. gece bile fazla gelebilir size.